TÜRK EĞİTİMSEN BİLECİK İl temsilcisi sayın Ömer YEL pandemi sürecinde eğitim konularında önerileri oldu...
Haber
20 Ekim 2020 - Salı 18:27 Bu haber 1822 kez okundu
 
TÜRK EĞİTİMSEN BİLECİK İl temsilcisi sayın Ömer YEL pandemi sürecinde eğitim konularında önerileri oldu...
- Haberi
TÜRK EĞİTİMSEN BİLECİK İl temsilcisi sayın Ömer YEL pandemi sürecinde eğitim konularında önerileri oldu...

SALGIN SÜRECİNDE YÜZ YÜZE VE UZAKTAN EĞİTİM
MEVCUT UYGULAMA YÖNTEMLERİ İLE İLGİLİ TESPİTLER
 
2020-2021 eğitim öğretim yılı 21 Eylül 2020 tarihinde anasınıfı ve ilkokul 1. Sınıf öğrencileri için kısmi olarak yüz yüze diğer sınıflar için ise uzaktan eğitim ile başlamıştı. 12 Ekim 2020 tarihinde İlkokul 2,3 ve 4. Sınıflar, Ortaokul 8. Sınıf, Lise hazırlık ve 12. Sınıf öğrencileri ile özel eğitim alan çocuklar da okullarında yüz yüze eğitime başladı. Geçtiğimiz bu bir haftalık süreçte ilimizin değişik ilçelerinde bazı okulları gezme fırsatı buldum. Birçok idareci ve öğretmen arkadaşlarla yeni tip uygulamanın detaylarını konuştum. Okulların uygulamalarını inceledim. İzlenimlerimi sizlerle paylaşmak adına bu yazıyı kaleme alma gereği duydum. Öncelikle belirtmek isterim ki anasınıfları 5 tam gün okula devam ettiği için anasınıflarında bir sorun kalmadı. 
İlkokullarda büyük oranda uygulama birliği sağlanmış görünüyor. Tüm sınıflarda şubeler iki gruba ayrılmış durumda. Bakanlığın dediği gibi şubelerin 1. Grupları Pazartesi + Salı günü, 2. Grupları ise Perşembe + Cuma günleri okula gelmekte. Her öğrenci bu iki günde 6+6=12 saat ders görmekte. Ayrıca öğretmen tüm sınıfa uzaktan eğitim yolu ile 6 saat daha ders vermekte. Böylece öğretmen toplamda 30 saat ders anlatırken her öğrenci maalesef 18 saat ders görmekte. Burada bazı öğretmenlerin öğrencilerin eksik kalan derslerini fazladan tamamlamaya çalıştıklarına şahit oldum. Sonuç olarak, bir çok öğrencinin eksik ders gördüğü aşikar. Temel Eğitim Genel Müdürlüğü de bu durumu fark etmiş ki okullara bir yazı göndererek öğrencilerin görmediği kalan derslerin EBA TV den takip etmelerini istemiş.
Ortaokulların 5,6 ve 7. Sınıfları ile Liselerin 9,10 ve 11. Sınıfları uzaktan eğitime devam ediyorlar. Uzaktan eğitim gören sınıfların tüm dersleri EBA veya güvenli görülen diğer platformlardan kendi öğretmenleri tarafında anlatılmakta. Uzaktan yapılan eğitimin yüz yüze yapılan eğitimin yerini tutmadığını herkes bilmekte. Ama bu şartlarda yapılacak başka bir seçenek de şimdilik görünmüyor. 
Bazı ortaokullar da bakanlığın açıkladığı şekilde uygulanır iken bazı ortaokullarda ise okul müdürleri kendilerince haklı sebeplerden bazı ufak değişiklikler yapmışlar. Mesela; bir okulumuz şubeleri ikiye bölmüş ve okula 1. Grubu Pazartesi + Perşembe, 2. Grubu ise Salı + Cuma günü çağırmıştır. Bir başka okulumuz ise yine şubeleri iki gruba bölmüş ve okula şubenin her iki grubunu Pazartesi + Salı günü, başka şubenin iki grubunu ise Perşembe + Cuma çağırmıştır. Burada amaç Çarşamba günü sınıfın tamamına verilecek uzaktan eğitimde dersin devamını anlatabilmek istemeleridir. Kalan dersleri ise diğer günler uzaktan eğitim şeklinde verilmektedir.  Okul yöneticileri öğrencilerin ders için geldikleri günlerin dışında kalan günlere de DYK kursları koyarak öğrencileri sınavlara hazırlamaya çalışmaktadırlar. Buradaki en büyük sorun ise öğrencilerin eksik ders görmesidir. Bunu fark eden bazı okul yöneticileri öğretmenden bu sınıfa fazladan uzaktan eğitim yapmasını istemekte. Bu durumda da öğretmenin ders yükü artmaktadır. Burada da idareciler ikiye ayrılmış durumdadır. Fazladan anlatılan 2 saatlik dersin ücretini bazı idareciler ödenebileceğini savunurken bazıları ise ödenemeyeceğini savunmaktadır. Yine bir okulumuzda 8. sınıf 18 kişi olduğu için bir başka okulumuzda ise 2 şubenin ikisi de 20 kişilik olduğu için ikiye bölünmemiş. Direk sınıflar Pazartesi + Salı günü okula çağrılmıştır. Diğer günler derslerin kalan kısımları uzaktan eğitim şeklinde işlenmektedir. Bu okullarımızda öğretmen saati kadar ders anlatmakta öğrencide haftalık ders saatinin tamamını takip etme fırsatı yakalamaktadır. Okulların şube ve öğrenci sayıları arttıkça ortaya mağduriyetler çıkmaktadır.
Ortaöğretim okulları Fen Liseleri, Anadolu Liseleri, İmam Hatip Liseleri ve Mesleki Eğitim Ve Teknik Anadolu Liseleri şeklinde farklı türlere ayrılabilmekte. Ayrıca bu okulların bazıları sınavla öğrenci alan proje okulları. En karmaşık olan okullar Ortaöğretim Okulları. Meslek Liselerinin 9, 10 ve 11. Sınıfları kültür derslerini uzaktan eğitim yoluyla almakla beraber meslek derslerini haftanın bazı günleri okulda uygulamalı olarak görmekteler. Meslek Liselerinin 12. Sınıfları da meslek derslerini okulda uygulamalı olarak görmekte idiler. 12 Ekim tarihi ile birlikte tüm Ortaöğretim Okullarında 12. Sınıf öğrencileri 8+8=16 saat olacak şekilde derslerinin bir kısmını yüz yüze görmeye başladılar. Burada da şubeler iki gruba bölünmekte ve okula 1. Grup Pazartesi + Salı, 2. Grup ise Perşembe + Cuma günleri gelmekte. Diğer günler ise uzaktan eğitim ve DYK kursları yapılmakta. Özellikle meslek liselerinde 12. Sınıfta kültür derslerinin ve mevcutların az olması sebebiyle şubeler ikiye bölünme ihtiyacı hissedilmemekte. Aynı sınıfa 16 saat ders verilince uzaktan eğitime pek ders kalmaması diğer günlerde de meslek derslerinin yüz yüze görülmesi sebebiyle pek sorun görünmemekte. Ancak, azda olsa azı şubelerin ikiye bölünmesi ve her gruba aynı dersin tekrar edilerek anlatılması sebebiyle kültür derslerinin eksik işlenmesi sorunu burada da kendini göstermektedir. 
Fen ve Anadolu Liselerinde şubelerin ikiye bölünmesi ve her gruba aynı dersin tekrar anlatılması sebebiyle öğrencilerin müfredatı eksik görmesi sonucu burada da kendini göstermekte olup, okul yöneticileri genelde bu eksikliği DYK kursları ile çözme yoluna gitmektedir.  Peki, hem ortaokullar hem de Liseler arasında aynı anda hem öğretmene ek ders yükü çıkartmayan hem de her öğrencinin haftalık ders saatini tam görmesini sağlayan bir okul var mı? Evet bunu başaran bir okulumuz var. Yazımın ilerleyen bölümünde bu okulumuzun ismini açıklayacağım.
Sözün özü; Yüz yüze eğitime geçilen her sınıfta (İlkokul, Ortaokul ve Lise) öğretmen kendi ders yükü kadar ders anlattığında, öğrenciler görmeleri gereken dersten daha az ders görmektedir. Eğer, sınıfın görmesi gereken ders kadar ders anlatıldığında ise bu sefer öğretmenin ders yükü artmakta ve ilaveten ek ders ücreti ödeme zorunluluğu doğmaktadır. Buna sebep olan unsur ise şubenin ikiye bölünmesi ve her gruba aynı dersi iki kere anlatma zarureti doğmasıdır.  Peki hem öğretmenin ders yükünün  artmaması hem de öğrencilerin dersini tam görmesi için bir yol yok mudur? Evet, böyle bir yol vardır. Bu yol, ikiye bölünen şubenin bir kısmı dersi okulda yüz yüze yaparken geri kalan kısmının sınıfı canlı olarak evden izlemesi ve derse evden katılmasıdır. Örneklendirecek olursak 8. Sınıf Fen Bilgisi dersi toplam 4 saattir. Bunun iki saatini 1. Grup Pazartesi veya Salı günü okulda yüz yüze işlerken 2. Grup evden takip edecek, geri kalan 2 saati de 2. Grup Perşembe veya Cuma günü okulda yüz yüze işlerken 1. Grup aynı anda evden takip edecektir. Yine Matematik dersi 5 saattir. Bunun 2 saatini 1. Grup, 2 saatini de 2. Grup okulda kendi günlerinde yüz yüze işlerken diğer gruplar evden takip edecektir. Kalan 1 ders saati de uzaktan eğitim yoluyla tamamlanacaktır. Böylece hem ders her grup için tekrar edilmek zorunda kalınmayacak hem de müfredat tam olarak işlenebilecektir.  Burada Bakanlığın hazırlamış olduğu haftalık ders programda ufak bir değişiklik yapma zorunluluğu doğmaktadır (Matematik dersinin gruplar için hazırlanan haftalık ders saatinin 3 saatten 2 saate düşürülmesi gibi). Aynı örneklendirme Liselerimiz için de yapılabilir. 
Bunun için ortaokul ve liselerimizde teknoloji alt yapımızda büyük oranda mevcuttur. Bu okullarımızın tamamında akıllı tahtalar mevcuttur. Ufak bir dokunuşla hepsi aynı anda sınıfta işlenen dersi evlerde öğrencilerimizin de takip etmesini sağlayabilecektir. Bu sistemi Bozüyük İlçemizde İMKB Anadolu Lisesi başarı ile uygulamaktadır.
12 Ekim 2020 tarihinden bu yana gezmiş olduğum okullarda okul yöneticilerine bu sistemden bahsettim. Büyük bir çoğunluğu bu sistemin uygulanabileceği konusunda benimle hem fikir olmasına rağmen kendi okullarında uygulamalarının zorluğundan da bahsedenler oldu. Mesela; sınavla öğrenci alan bir okulun müdürü okulunda tüm sınıflarda akıllı tahta olmasına rağmen internet olmadığını söyledi. Doğrusu sebebi ne olursa olsun böyle bir şeyi kabul etmek mümkün değil. Düşünebiliyor musunuz? Tüm sınıflarda akıllı tahta var ama bunlar atıl durumda. Okul müdürleri içinde okulundaki internetin yavaş olduğunu, sistemi kaldırmayacağını söyleyenler de oldu. Tabi ki bu veya buna benzer sorunlar olabilir. Ama bu sorunların hepsi istenirse kısa bir sürede çözüme kavuşturulabilir. Yeter ki inanalım ve işin ucundan hep beraber tutalım.
Kaynak: (BB) - Bizim Bozüyük Editör: Selahattin Doğan
Etiketler: TÜRK, EĞİTİMSEN, BİLECİK, İl, temsilcisi, sayın, Ömer, YEL, pandemi, sürecinde, eğitim, konularında, önerileri, oldu...,
Yorumlar
Haber Yazılımı