Selahattin Doğan 02.12.2020 tarihinde nefes darlığı şikayetiyle Bozüyük Devlet Hastanesi acil servisine ambulans ile getirildi.

3 saat boyunca hemşire ve doktorların damar yolu bulamaması sebebiyle tam 3 saat gecikmeli tedavi süreci ile başladı serüven.

Ayak parmağından zor zahmet alınan kanın yanlış alınması sebebiyle pıhtılaşması ve tekrar iki kasığından kan alınması akabinde yapılan korona testi ve emboli şüphesinden dolayı ilaçlı tomografi çekildi.

Sonuç, doktorun babamızın ciğerlerinin kötü olduğunu ve kalmasının daha iyi olacağını söyledikten sonra babamızın kalması için zorlamayıp bunu hastaya bıraktı .Babamız kendi isteğiyle eve gitmek istedi .Doktorun aile yakınlarına PCR sonucunun negatif çıkması babanızın akciğerindeki korona olmadığını göstermediğini söyledi .İlaçlar verildi taburcu oldu.

5 gün boyunca oksijen tankı ayarlanmaya çalışıldı.

Evde rahat nefes alabilsin diye. Zorlanıyordu çünkü.

Zor zahmet oksijen tankı ayarlandı. Kullanmaya başladı.

Nefesi 11.12.2020'de artık dayanamadı. Hastaneye götürün beni dedi. Yoğun bakıma alınması gerekiyordu. İlerleyen saatlerde tahlil sonuçları ve ilaçlı tomografi neticesinde yoğun bakıma yatırıldı. Bilinmeyen son vedaydı o gün. O gün gece entübe oldu. Uyudu. Kalbi durdu dediler. Halbu ki kalp spazmı gibi bir şey geçirmiş, haber bile vermediler. Bir şey diyoruz çünkü hala ne olduğunu bilmiyoruz. Bilgi verilmedi. Fenalaştı bilgi verilmedi.

Günde sadece 1 kere saat 15.00'da bilgi alabildik. Başka bilgi yok yok! Başka hastaneye sevkini isteyecektik ki ayarlanmıştı. Hastane, bu durumda götüremezsiniz dedi. Habersiz ve amatör müdahaleler elimizi kolumuzu bağladı. Netice de burada kaldı.

PCR testi yine NEGATİF çıktı!

Korona Dediler.

Korona türküsü çaldılar, söylediler.

Belki diğer sonuçlar böyle çıkmıştır diyeceksiniz.

Neden bu kadar sert tepki veriyorsunuz der gibisiniz.

Neden tepki verdiğimizi de anlatacağız.

Tam 12 günlük yoğun bakım günlüğü. Anlat anlat bitmez yaşanılanlar.

19.12.2020`de 15.00 da eşi hastaneyi arayıp bilgi almak istedi. Doktoru Durumu Ne iyi Ne kötü(stabil) durumu kritik dedi.

20.12.2020`de 15.00 da eşi hastaneyi arayıp bilgi almak istedi. Doktoru Durumu Ne iyi Ne kötü(stabil) durumu kritik dedi.

21.12.2020 `de bir telefon geldi eşine. 19.12.2020 - 20.12.2020 kötüye gittiğini söylediler.İki gün sonra gelen bu haberle eşi ve oğulları yıkıldı.

22.12.2020 sabah 10.30'da fenalaştı diye bilgi geliyor eşine ve küçük oğluna.

Kalp krizi geçirmiş. Tekrar bilgi geliyor durumu kritik müdahale ediyoruz , her şeye hazırlıklı olun denildi.

2. kalp krizini geçirmiş meğer.

Hastaneye vardığımız da şok oluyoruz.

HASTANIZI KAYBETTİK...

Ve bu yalan dünyaya saat 12.10'da veda ediyor Selahattin Doğan.

Babamız hastane gasilhanesinde yıkanırken Selahattin Doğan'ın yakınları diye bir anons; "Lütfen yoğun bakıma gelin" diye. Büyük oğlu Çağrı ve eşi Betül alel acele gidiyorlar. Yoğun bakım doktoru yoğun bakımın girişinde ki odaya çekiyor oğlu ve gelinini(kızını).

Sessizce diyor ki; "Hastanızın tomografi sonucunu pozitif uyumlu gördüğümüzde Covid pozitif diyoruz. Fakat PCR korona testleri NEGATİF çıkıyor ve biz bundan dolayı sağlık bakanlığı sistemine pozitif olarak işleyemiyoruz. Negatif olarak göründüğü için kabul etmiyor sistem. Cenazenize tekrar korona testi yapmamız gerekiyor." O acıyla kim kabul edebilir böyle bir şeyi ! Bu rahat konuşma yanlış üsluptur .

Bir insan ya koronadır ya değildir.

Bu konuşmaya karşı doğal olarak oğlunun yüksek sesli tepkisine ve eleştirisine maruz kalıyor doktor. Doktor arkalarından koşuyor, arkalarından sesleniyor beyefendi bir saniye lütfen diye fakat yüzüne dahi bakmıyorlar doktorun. Oğlunun doktoruna son sözü bağırarak "işine bak doktor!" oluyor. Ve hastane koridoru bu sesle yankılanıyor. Buz kesiyor heryer.

Şimdi soruyoruz;

Bu durum başınıza gelse nasıl tepki verirsiniz ?

Nasıl bir sağlık anlayışıdır bu !

Yaşanılanlara mı yanmalı.

Zaten yanan aileye verilen SON ŞAKA gibi doktor konuşmasına mı yanmalı!

Değerlendirmek, yorumlamak size ait.

Ne kadar çok sevdiğin insan varmış meğer.

Yokluğunda kendilerini gösteren varlığında ise dua edip destekleyen !

Herkes seni cesur, elif gibi dimdik, önüne sunulan altın tepsileri elinin tersiyle iten, haram lokma yemeyen, inançlı, imanlı, çilekeş bir Ülkücü ve büyük bir adam olarak anacak ve unutmayacak.

Her seçimde gözleri seni arayacak! Önümüze engel olamayacak diyecekler.

Sen iyilikle anılırken, onların esamesi dahi okunmayacak.

Ruhun Şad Olsun Koca Reis!

Sen hep cesurca konuştun, yazdın. Son kez senin yerine bizde yazdık.

Bozüyük halkını düşündüğümüz için senin farkında olmadan uyurken yaşadıklarını yazdık.

EŞİNE ,EVLATLARINA ,GELİNLERİNE VE TORUNLARINA MİRASIN MANASIZ PARAYI DEĞİL, ŞEREFİNİ BIRAKTIN.

ELHAMDÜLİLLAH !

RABBİM MEKANINI CENNET EYLESİN VE PEYGAMBER EFENDİMİZE KOMŞU OLURSUN İNŞALLAH !

KOCA YÜREKLİ BABAMIZ !

BABAMIZ için başsağlığı dileyen Telefon ile bizleri arayan

CHP GENEL BAŞKANI SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU`nun “BAŞKANIMIZIN vefatının sebebini sordu.Sebeplerini anlattıktan sonra eşi ve evlatlarına baş sağlığı diledi”

ESKİ BAKANLAR VE BAKAN YARDIMCILARI,

ESKİ VE YENİ MİLLETVEKİLLERİ ,

BOZÜYÜK BELEDİYE BAŞKANI SAYIN MEHMET TALAT BAKKALCIOĞLU VE BAŞKAN YARDIMCILARI,

SAYIN ÇORUM MİLLETVEKİLİ MUHARREM ŞEMSEK,

TÜM PARTİLERİN İL VE İLÇE BAŞKANLARI VE ÜYELERİ, VE SEVENLERİ arayarak acılı aileye başsağlığı dilediler.

AİLESİ ADINA : EŞİ AYTEN ; EVLATLARI ÇAĞRI , ÇAĞATAY VE ÇAĞLAYAN ;GELİNİ(KIZI) BETÜL ; TORUNU VE PRENSESİ HİRA ÜLKÜ DOĞAN