Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürkün hayatı hep örnek alacağımız şekilde geçmiştir.
Beni etkileyen iki yaşadığı olay vardır. Her ikisindede ağlarım. Yorgun, bitkin düşmüşsem, umutsuzluğa kapılmışsam hep iki olay aklıma gelir.Kendime gelir, ayağa kalkar yola düşerim.
Birincisi Mareşal Gazi Mustafa Kemal Atatürkün  o mübarek annesi ve kız kardeşi parasız kalırlar. Kızkardeşi mektup yazar. Durumunu anlatır.Mektupu okuyan, yanındaki kişi hemen atılır. Efendim Kuvay-ı milliyenin kasasından bir miktar hemen para gönderelim. Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmaz, benim söylediğimi yazın der. Kardeşim evin ortasındaki halıyı satın bir zaman ihtiyaçlarınızı giderin.Bu cevap beni çok etkilemiştir...
İkinci olay şudur. Erzurum kongresinde askerlikten istifa ettiği için hiç sivil elbisesi olmamış olan Mareşal Mustafa Kemal ATATÜRK emanet olarak Erzurum valisinin elbisesi ile Sivas kongresine kadar bu elbiseyi giymesidir.
Bu iki olay bize yokluklar bizi yıldırmamalı,yolumuza yılmadan, yıkılmadan devam etmeliyizi gösterir.
Hani bazen en yakınlarımız TÜRKLÜK.. TÜRK Milliyetçiliği ve Mareşal Gazi Mustafa Kemal ATATÜRKÜN... ATATÜRKÇÜLÜK yolunda yaptığımız mücadelede, evi yok arabası yok,cebinde parası yok. Borçtan kafasını kaldıramıyor. Kendi başını bağlayamıyor, gelin başı bağlamaya kalkıyor diyorlar ve çok  üzüyorlar..
Biz onlara rağmen bir elimize ayı bir elimize güneşi verseniz biz vazgeçmeyiz davamızdan diyerek yolumuzda yürüyoruz.
Peygamber efendimiz karnına taş bağlıyarak aç kaldığı günleri aklımıza getiriyor..Borç aldığında ve borcunu ödeyemediğinde, yahudinin paramı ver diye o mübarek insanın  omuzlarından tutup silkelediği o günleri düşünüyoruz..
İki Mustafanın hayatına bakıp yolumuzda yürüyoruz... Rahmetli Hüseyin Nihal Atsız atanın söylediği gibi 
Yufka yüreklilerle Çetin yollar aşılmaz. 
Çünkü bu yol kutludur gider Tanrı dağına... 
Marşını söyleye.. Söyleye.. Vatan nöbetimizi ŞEHİTLİK rütbesi alasaya kadar tutuyoruz... Tutmayada devam edeceğiz.