KYK borçları her üniversite öğrencisinin korkulu rüyasıdır. Bu sorun artık kangren olmuştur. Yasalarımızda herkesin okuma hakkı vardır ve her gencimiz bu haktan yararlanmak istemektedir. Yapılan üniversite sınavına her yıl yaklaşık iki buçuk milyon kişi başvurmaktadır. Gençlerin tercihi ise yaşadıkları şehir olmayıp farklı yerlerde okula gitme hevesi şeklindedir. Başka şehirde okumanın öğrencinin ufkunu açması açısından çok getirisi vardır, ekonomik olarak da bir o kadar götürüsü... Üniversiteye yerleşen öğrenci KYK’ya başvuru yapar ve sonuç genelde öğrenim kredisidir. İşte burada büyük bir adaletsizlik söz konusu (Yetiştirme yurtlarında kalanlar, Darülacazedekiler ve şehit çocukları “hariç”).

Farz edelim iki öğrenci var ilki iki kardeş, babasının 30 bin TL değerinde arabası ve kredi çekerek aldıkları 2+1 evleri var. Anne ve babası asgari ücretle çalışıyor. KYK bu öğrenciye 4 sene boyunca 650 TL (güncel) öğrenim kredisi veriyor.

Dİğerinin ise anne babası ayrı ve ayrı evlerde yaşıyor veya ebeveynlerinden birisi vefat etmiş veya ailesi kırsal kesimde yaşıyor veya ailenin mirası var ancak intikal işlemi yapılmamış müreffeh bir yaşamda sürüyor veya evi, arabası var ama başkasının üstüne. KYK bu öğrenciye (yüksek olasılıkla) burs veriyor. Hatta yaşadığı şehirdeki üniversiteye yerleşse bile.

Bu iki öğrenci 4 senenin sonunda başarıyla mezun oluyor, ne yazık ki iş bulamıyorlar. Burs alan öğrencinin hiç borcu yokken kredi alanın kâbusları başlıyor. Bugünkü güncel borç yaklaşık 35 bin TL`yi ya ailesi ödeyecek ya da çıkmazlarda.

Bir kızımızın diplomamı alın yeter ki KYK borcumu silin sözleri ne acıdır. Anayasamızda herkes eşittir. Kredi şartı sadece zengin çocuklarına uygulanmalıdır. Diğer tüm öğrencilerimize burs verilerek onları rahatlatmalı hatta geçmiş dönemdeki borçlar da silinmelidir. Devletimiz büyüktür bunu da yapacak gücü vardır.

Unutmayalım ki bu güzel ülkenin mirasçısı onlardır. Gençlerimize sahip çıkalım, hayata adım attıkları bu zamanda onları cenderelere sokmayalım. Hayatlarına borçlu başlamasınlar...