İşte onların boynu hep bükük duruyor
Haber
01 Şubat 2022 - Salı 21:03 Bu haber 2972 kez okundu
 
İşte onların boynu hep bükük duruyor
BOZÜYÜK Haberi
İşte onların boynu hep bükük duruyor

 

ESER KİMLERE EMANET

Ulu önder Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün bir sözü; Öğretmenler yeni nesil sizin eseriniz olacaktır. Bu cümle kurulalı yaklaşık 90 yıl geçti amacına da ulaştı. Bugün gerçekten böyle mi daha dün 15 bin öğretmen ataması yapıldı ancak 115 bin norm kadronun açık olduğu ve bunun 85 bini ücretli öğretmenler tarafından karşılandığı söyleniyor. Ücretli öğretmenler asgari ücretin altında (en fazla) girdikleri ders sayısına göre aldıkları maaşla Milli Eğitime hizmet veriyorlar. Oysa çocuklarımızı yani geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenler çalıştıkları okullarda işini kaybetme korkusuyla tabiri caizse diken üstünde, psikolojik baskıda çabası. Bir yanda memur öğretmen 12 ay boyunca tüm maaş ve sosyal hakkını alırken, sözleşmelinin boynu hep bükük duruyor. Kar yağdı 2 gün tatil, resmi tatil,veya 9 gün tatil gibi açıklamalar sözleşmeliler için hiçte iyi haberler değil, çünkü o günler için ücretleri işlemiyor. Ara tatillerde ve yaz tatilinde de maalesef böyle. Peki ücretli öğretmen tatillerde ev kirası ödemiyor mu, yemek yemiyor mu, bir çoğu evli aileleri o günlerde zamanı durduruyorlar mı elbette hayır, çünkü yaşam devam ediyor. Bu öğretmenler çocuklarımızı hangi psikolojiyle yetiştiriyor.

 

Rahmetli Sakıp SABANCI’nin bir sözü hiç aklımdan çıkmaz “Benim çalışanımın aklında sadece benim işim olmalı, maddiyatı düşünmemeli o bizim işimiz.” İşte olay bundan ibaret. 657 sayılı devlet memuru kanununda da, devlet memurunun başka bir işte çalışması yasağı da bundandır, sadece işine odaklanmalıdır. Birazda atanamayan öğretmen sorununa baktığımızda son 15 yıl öncesine kadar öğretmen açığının olduğu bununda lisans mezunlarına alanında formasyon eğitimi verilerek giderildiği aşikardır. Ancak her ile ilçeye üniversite kurulmasıyla mezun öğretmen sayısı çığ gibi büyümüştür, şöyle ki; bireysel yetenekle girilen BESYO na 100 puan alan öğretmenlik bölümüne, 80 puan alan antrenörlük, 60 puan alan yöneticilik, 40 puan alanda rekreasyon bölümüne yerleşiyor, 8 dönemlik lisans eğitiminin son döneminde diğer üç bölüm öğrencileri bir miktar ücret ödeyip formasyon eğitimi alarak hepsi öğretmen olarak mezun oluyor. Kısaca 40 kişi öğretmenlik kazanıyor ama 160 kişi öğretmen oluyor. Başka bir yöntemde Eğitim Fakülteleri en fazla 135 bin sıralamayla öğretmen adayı öğrenci alırken bu sıralamaya giremeyen 400 bin 500 bin sıralama bandındaki öğrenciler bölüm(dil, tarih, coğrafya, edebiyat, vs.) Okuyup 8.dönemde aynı yöntemi kullanıp formasyon eğitimi aldıklarından onlarda öğretmen oluyorlar.

 

 

Başarıyla Eğitim Fakültelerine giren öğrencilerin hakları ne oldu dersek bu öğretmen dezenformasyonu içinde yok olup gitti.2020 yılında formasyon kaldırılsa da değişik yöntemler hala mevcut. Bugün bazı üniversiteler kayıttan önce tam teşekküllü sağlık raporu istiyor, Eğitim Fakültelerinde bu neden yok? Bu saygın, kutsal meslek çalışanları geleceğimiz çocuklarımızın “Rol model”leri değil mi. Bu mesleği seçecek olan öğrencilere yeniden ÖĞRETMEN Liselerini açarak tam teşekküllü sağlık raporları alınıp gerekli sözlü mülakatta yapıldıktan sonra Eğitim Fakültelerine kaydı yapılmalı mezuniyetten sonra iş derdi olmamalı. Temelden yetiştirmeliyiz ,işte o zaman ESER ortaya çıkar.

SELAMİ YILDIZ

Kaynak: (BB) - Bizim Bozüyük Editör: Çağlayan Doğan
Etiketler: İşte, onların, boynu, hep, bükük, duruyor,
Yorumlar
Haber Yazılımı